
Belkıs Özbek
Özbekler Tekkesi şeyhlerinden Atâ Efendi’nin (ö.1936) Kilyoslu Fikriye Hanım (ö.1996) ile evliliğinden dünyaya gelen Belkıs Hanım (d.1924) çocukluğunu Özbekler Tekkesi’nde geçirmiştir. Atâ Efendi 1936 yılında mide kanserinden vefat ettiğinde Fikriye Hanım çalışmaya başlayarak çocuklarını okutmaya devam etse de İkinci Dünya savaşının ortaya çıkardığı iktisadi bunalımdan olumsuz olarak etkilenecektir. Belkıs, ortaokulu bitirip 10. sınıfa geçtiğinde Fikriye Hanım İsmet İnönü’ye kızının ağzından bir mektup yazdırarak yardım talep eder. Mektuba bir hafta sonra gelen cevapla birlikte Belkıs Ankara’da İsmet Paşa Kız Enstitüsü’nde (Ankara Zübeyde Hanım Kız Teknik ve Kız Meslek Lisesi) İsmet İnönü’nün himayesinde tahsiline devam etmiştir. Cumhuriyet’in ilk Kız Enstitüsü olarak faaliyet gösteren İsmet Paşa Kız Enstitüsü, mesleki ve teknik eğitim alanında modern Türk kadınlarını yetiştirmeyi hedeflemiştir. Belkıs Özbek, bu okuldan moda ve çiçek öğretmeni olarak mezun olur. Paris’te şapkacılık üzerine görgüsünü artırarak, Beyoğlu Olgunlaşma Ensitüsü öğretmenleri arasında yer alır. Cumhuriyet tarihinde gerçekleştirilen ilk yüzer sergi olan Karadeniz Vapuru seyahatine babası Şeyh Atâ Efendi katılırken, Belkıs Özbek de Avrupa (1953) ve Amerika (1954) seyyar sergilerine Tarsus gemisiyle iştirak eder. Belkıs, Tarsus gemisinin 1953 yılındaki Avrupa seyahatinde Yunan Kralı Paul’un gemiyi ziyareti ve Türk Ürünlerini incelemesi esnasında Yunanistan kralına çiçek verirken kameraların kadrajına girer. Şapka tasarımı sahasında birçok sergiye imza atan Belkıs Özbek, Özbekler Tekkesi haziresinde medfundur.
Literatür

Sultantepe Özbekler Tekkesi hakkında yapılan literatür taraması, bu önemli yapının Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan tarihsel serencamını çok boyutlu bir biçimde ortaya koymaktadır. Tarih, mimari, musiki, tarikat yapıları, matbuat faaliyetleri ve Millî Mücadele gibi çeşitli konulara yayılan bu kaynaklar, Özbekler Tekkesi’nin sadece bir dini mekân değil, aynı zamanda kültürel, sosyal ve siyasi bir merkez olduğunu göstermektedir. Hem yerli hem yabancı akademisyenlerin kaleme aldığı eserlerde tekkenin Orta Asya’dan gelen dervişler için bir uğrak yeri olduğu, Karakol Cemiyeti gibi yapıların faaliyetlerine ev sahipliği yaptığı ve özellikle 20. yüzyılda İstanbul’daki mistik ve entelektüel ortamda önemli bir rol üstlendiği vurgulanmaktadır.
Sultantepe Özbekler Tekkesi Literatürü
Sultantepe Özbekler Tekkesi Literatürü