
Şeyh Atâ
Şeyh Atâ Efendi, 1883 yılında İstanbul’da dünyaya gelmiştir. Asıl adı Mehmed Atâ, babası Hezarfen Şeyh İbrahim Edhem’in oğlu Şeyh Sadık Efendi’dir. Şeyh Atâ Efendi, resmî rüşdiyelerden çok daha iyi bir eğitime sahip, zamanına göre modern eğitimi ile bilinen Ravza-i Terakkî mektebinde eğitim aldıktan sonra 1898 yılında Muhasebe-i Umûmiye Birinci Şubesinde mülazım olarak işe başlamıştır. 1909 yılında ise Hac Dairesi Evrak Kaleminde görev yapmıştır. Aynı zamanda Şeyh Atâ Efendi, hukuk eğitimi almış ve Darülfünun’da hocalık da yapmıştır. Şeyh Atâ Efendi, babası Şeyh Sadık Efendi’nin ölümünden sonra Sultantepe Özbekler Tekkesi meşihatine talip olmuş ve yapılan imtihanda başarılı olarak 15 Mayıs 1915 tarihinde Meclis-i Meşâyıh kararıyla tekkeye şeyh olarak görevlendirilmiştir. Bu tekkede yaklaşık beş yıl meşihat makamında bulunan Şeyh Atâ Efendi, bu süre zarfında Meclis-i Meşâyıh’ın kendisine verdiği görevlerin tamamını yerine getirmiştir. Böylelikle Meclis nezdinde saygın ve etkili bir şeyh olarak görülmüştür. Aynı zamanda Milli Mücadele döneminde Kuvâ-yı Milliye’ye katılmak isteyenlere yardımlarda bulunmuş tekkeyi de bu anlamda önemli bir merkez haline getirmiştir. Milli Mücadeleye İstanbul’dan sürdürdüğü yardımların akabinde mücadelenin içinde bil fiil yer almak maksadıyla 19 Mart 1920 tarihinde Meclis’e haber vermeden tekkeyi bırakarak İstanbul’dan ayrılmış, 3 Nisan 1920 tarihinde Ankara’ya ulaşmıştır. Meclis-i Meşâyıh 1 Nisan 1920 tarihli Bolu Gazetesinden öğrendiği bu bilgi doğrultusunda 19 Nisan 1920 tarihindeki kararıyla Şeyh Atâ Efendi’nin uhdesinde bulunan meşihat görevine son vermiştir. Şeyh Atâ Efendi, Ankara’ya gittikten sonra Milli Mücadele’ye desteğini devam ettirmiştir. Türkistanlı olması ve Özbekçe bilmesi sebebiyle bir ara elçi olarak Buhârâ’ya gönderilmiştir. Böylelikle kazanılan Milli Mücadelenin içinde bizzat yer almış, dönemin önemli figürlerinden biri haline gelmiştir. 1936 yılında 54 yaşına geldiğinde mide kanserinden vefat eden Şeyh Atâ Efendi, Sultantepe Özbekler tekkesinin haziresine defnedilmiştir.
Literatür

Sultantepe Özbekler Tekkesi hakkında yapılan literatür taraması, bu önemli yapının Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan tarihsel serencamını çok boyutlu bir biçimde ortaya koymaktadır. Tarih, mimari, musiki, tarikat yapıları, matbuat faaliyetleri ve Millî Mücadele gibi çeşitli konulara yayılan bu kaynaklar, Özbekler Tekkesi’nin sadece bir dini mekân değil, aynı zamanda kültürel, sosyal ve siyasi bir merkez olduğunu göstermektedir. Hem yerli hem yabancı akademisyenlerin kaleme aldığı eserlerde tekkenin Orta Asya’dan gelen dervişler için bir uğrak yeri olduğu, Karakol Cemiyeti gibi yapıların faaliyetlerine ev sahipliği yaptığı ve özellikle 20. yüzyılda İstanbul’daki mistik ve entelektüel ortamda önemli bir rol üstlendiği vurgulanmaktadır.
Sultantepe Özbekler Tekkesi Literatürü
Sultantepe Özbekler Tekkesi Literatürü