
Tufan Vaner
Üsküdar Sandıkçı Dergâhı’nda yetişmiş, Rufâî tarikatına mensup bir derviş olup hayatının büyük kısmını tasavvufî hizmetlerde geçirmiştir. Dergâhların kapatılmasından sonra, eski ihvanın buluşma mekânı hâline getirdiği küçük bir kahve işletmiş; bu vesileyle geleneğin gündelik hayat içindeki varlığını sürdürmeye çalışmıştır. Son yıllarını Sultantepe Özbekler Tekkesi’nde, Şeyh Necmeddin Efendi’nin izniyle kendisine tahsis edilen bir hücrede geçiren Tufan Efendi, hayatının son dönemlerinde daima dua ve tefekkürle meşgul olmuş, mezarlığa bakan penceresinden vefat edenlere rahmet temennisinde bulunmuştur. Aslen Vanlı olup, genç yaşta doğduğu topraklardan ayrılan Tufan Vaner, bir dönem hac yolculuğunda Bağdat’a uğrayarak Abdülkadir Geylânî’nin türbesini ziyaret etmiş; tevazusu, sessizliği ve gösterişten uzak tavrıyla çevresinde hakiki bir derviş tipi olarak temayüz etmiştir. Kabri Özbekler Tekkesi haziresindedir.